Ben Senu Seçtuğumi Da Dünyalara Bildirdum

Efendiimmm yine geldi kapımıza bir seçim dayandı. E biz daha yeni yazmıştık, “Akıllı uslu oy verin, besmelenizi çekin, güzelce okuyun üfleyin, mührü tam yuvarlağa denk getirin” yazısını. Şimdi bir tane daha yazmak gerekecek. Zaten memlekette seçim yazısından bol bir şey yok, seçimden çok yazı malzemesi de yok. Madem öyle, bir seçim yazısıyla daha karşınızdayım.
Denk geldi, güzel de oldu, tam 18’imi doldurduğum yıl ilk oyumu kullandım. İslamcı ailem için oy vermek bazılarının düşündüğü gibi şirk falan değildi. Her zaman çok önemsenen bir davranıştı. Yeri gelir köyden sırf oy vermek için gelinir, yeri gelir hasta yatağından kalkılır gidilir, yeri gelir su içmeye yerinden kalkamazken tekerlekli sandalyeyle okul kapısına dayanılırdı. Erken seçim olasılığı yüzde yüze yaklaşınca şöyle bir parmak hesabı yaptım. Bu benim kullanacağım dokuzuncu oy olacaktı. İlki hariç hepsinde de oy vermek için gurbet ellerden baba ocağına gelmiştim. Kimine göre ‘Bir oy için değer mi çektiğin yola, verdiğin paraya (bir kısmında öğrenciydim tabi)’ idi durum kimine göre ise ‘Aferin kızım bir oy bir oydur’du. Benim içinse (bu ülkede her seçim ‘Bu seçim hepsinden önemli’ olduğu için) biraz #koyvermeoyverdibiraz da memlekete gelmeye bahane.
İlk oyumu 2007 genel seçimlerinde kullandım. Hani şu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin olay olduğu, Cumhuriyet Mitinglerinin düzenlendiği, e-muhtıra ile tanıştığımız zamanki seçim. Aman biz ne gazlıyız o zamanlar. Gençlik işte. Babamın deyimiyle ‘Kılıcımızın her tarafı kesiyor’. Bir de o zamanlar bir televizyon kanalında stajyer muhabirim. Her dakika seçim konuşuluyor, milletvekilleriyle röportajlara gidiyoruz, her sabah toplantıda bir analiz bir seçim tahmini falan. Aman ben nasıl hevesliyim oy vereceğim diye nasıl doluyum anlatamam. Sanıyorum ki o pusulayı sandığa attığımda o gün duracak ve sonra seçim sonuçlarıyla devam edecek. Tabii ki öyle olmadı. Erkenden gittik oy kullanmaya, zarfı sandığa atınca ekstrem ışıldamalarla bambaşka bir aleme geçmedik, öyle kafamdan konfetiler falan da yağmadı. Sandık görevlileri ‘Ay maşaallah daha da 18 ama nasıl güzel oy kullanıyor’da demedi. Kös kös döndük eve. Sonra bütün gün bekle ki oy verme işlemi bitsin, sandıklar açılsın, sonuçlar açıklansın.Sonraki seçimlerimde aynı hataya düşmedim. Hayır, ben zaten öğlen uyanmaya programlanmış bir insanım, neden oy vereceğim diye tatil günü sabahın nurunda uyanıp bütün günümü boş stresten gebererek geçirdim ki! Sanki ne kadar erken oy atarsam mührü bastığım partiye o kadar çok oy yazılıyor. Neyse bıraktım bu kötü alışkanlığı. Oy verdikçe profesyonelleştim. Alın size tecrübe.


Şimdiki gençler bilmez bizim zamanımızda oy verenlerin parmağına mürekkep sürülürdü. Hey gidi hey. Sokakta yürürken, dolmuşta, otobüste kim oy vermiş bilirdik. O zamanlar daha bu #oyverciler hortlamamıştı. Kimin oy verip vermediğini biz takip ediyorduk. Her şey ortadaydı. Şimdi de ergenler buna benzer bir şey geliştirdi. Mührü kendilerine basıyorlar. Yapmayın etmeyin evladım, devlet malıdır, öyle boşa harcanmaz. Bir seçimde daha kendine oy vermiş ergen görmeye takatim yok. Kıymayın bu ablanıza. Güzel güzel gidin sandığınızın başına (tabi seçimlerden önce listeler açıklanınca sandığınızı kontrol etmeyi unutmayın ki Kemal amcanızın başına gelen sizin de başınıza gelmesin), besmelenizi çekin, mührü tam yuvarlağa denk getirin (hangi amblemin yuvarlağına basacağını bilmeyenler bkz. 10.06.2015 tarihli sayıda yer alan yazım), ‘Ya Allah’ deyin basın, pusulayı dikkatlice katlayıp zarfa yerleştirin, öyle abuk subuk şeyler de yazmayın pusulaya, zarfınızı da sandığa attınız mı tamamdır. Hayırlı uğurlu olsun. Sonra da arkadaşlarınızla sinemaya mı gidersiniz, pikniğe mi gidersiniz, artık ne yaparsanız yapın, sandıkların en az yarısı açılana kadar televizyondan ve sosyal medyadan uzak durun.Bakın bu ablanız şu kadar yıldır oy kullanıyor, daha bu oy verme, sandık kapama/açma yayınlarının zararından başka bir şey görmedi. Öperim gözlerinizden.
---Turp---

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cuma Günü Uçmayan Kuş

Arz Ederim Sayın Seçmenim

İBADET İÇİN YARIŞIYORUZ, YOK MU ARTIRAN