İBADET İÇİN YARIŞIYORUZ, YOK MU ARTIRAN
Şimdi önce şunu bir netleştirelim. Cami vardır, bu caminin
minaresi, şadırvanı, abdesthanesi, (eskilerde kalsa da) avlusu ve ibadet alanı
vardır. Bu ibadet alanı, içinde herkesin ibadet edebildiği, kimseye yasak
olmayan alandır. Bir de, bizim camilere has olduğunu tahmin ettiğim, yanlışsam
düzeltirsiniz, hanımlara mahsus alan vardır. Hanımlara mahsus alan demek,
‘kadınlar buradan öteye geçemez’ demek değil, ‘buraya erkekler giremez’
demektir. Caminin asıl ibadet alanı da erkeklere mahsus alan değildir. Buraya
kadar problem yok. Hanımlara mahsus alanların zaman içinde iyileştirildiği
söylense de, hayatı pek de büyük olmayan 6 ve büyük olan 1 şehirde geçmiş biri
olarak söyleyebilirim ki gerçek pek de öyle değil. Sizin iyileştirmekten
kastınız ne bilmiyorum. Mesela hala Anadolu’da yol üstünde herhangi bir camiye
girdiğimizde elektrikli süpürgelerin depolandığı ama asla süpürülüp
temizlenmeyen, buz gibi alanlarda namaz kılmak zorunda kalıyoruz. Bacaklarından
rahatsız olup oturarak namaz kılmakta zorlanan hanımlar için bazılarında tabure
ya da sandalye oluyor, iyileştirmekten kastınız buysa hakkınızı yemeyelim
şimdi, tabii bu hanım kardeşiniz o bacağıyla merdivenleri çıkabilirse. Çünkü
caminin asıl ibadet alanında ablamızın ibadetini yapmasına izin vermiyorsunuz.
Bu konuda da net miyiz, netiz. İyileştirilmiş, yenilenmiş bir cami olan Hacı
Bayram-ı Veli Camii’nin hanımlar mahfilinden haberiniz var mı peki? 11 Nisan
2018’deki halinden benim haberim yok. Zira Cami yenilendikten sonra bir kez
gidip bir daha gitmeye tövbe etmiştim. Bodrumun şeklini şemailini biraz
düzeltince oranın cami olduğuna inanmamızı bekliyorsanız yanılıyorsunuz. Bakın camilerin
hanımlar mahfilinde kalın kalın perdelerle ya da paravanlarla cemaati görmemiz
engelleniyor diye şikâyet ediyoruz ya, bu anında çözülebilecek bir mesele,
perdeyi açarsın, biraz zor olsa da paravanı aralarsın vs. vs. Ama bu muhteşem
bir şekilde iyileştirilmiş camimizde cemaatle aramızda koca bir duvar ve tavan var.
İmam ya da cemaat niyetine gördüğümüz de ‘PROJEKSİYON’dan ‘DUVARA YANSITILAN’
Allah (c.c.) ve Muhammed (s.a.v.) yazıları! Yerin dibindeki bu alana giriş de
direkt tuvaletten. İçine bakınca oooooo ama oooooo çok iyi çok temiz içi! Ya siz
dalga mı geçiyorsunuz! İyi olan camiler yok mu peki? Elbette var. İçinde ibadet
etmekten büyük haz aldığım Ahmet Hamdi Akseki Camii var mesela. Hem renkleri,
ışığı, hem de sadeliği, ferahlığı beni mest ediyor. Hanımlar mahfilinde de
kendinizi kesinlikle cemaatin dışında hissetmiyorsunuz. Cami uçuruyor yahu. Bilin
bakalım Ahmet Hamdi Akseki’nin iç mimarlığını kim yaptı? Sonay İlbay ve ekibi. Sonay İlbay bir kadın. Mevzu aslında
mimarın kadın olması değil. Empati kurabilmeniz için kadın olmanıza gerek yok. Kendiniz
için istemediğinizi bizim için de istemeyin yeter. Daha dün inşa edilen
Kocatepe Camii’nin hanımlar mahfilinin merdivenleri mesela, adeta ‘sen gelme
ulan…’ diye konulmuş güzelim caminin içine. Ben genç halimle çıkamıyorum yahu! Ayrıca
da zorunda mıyım? Bu camiyi yaparken ‘ben buradan çıkabilir miyim’ diye düşündünüz
mü acaba? Ya da düşündüğünüz şu muydu: ‘Kadınların camide işi yok, merdivenleri
de şöyle yapalım ki kendilerine ayrılan kısma çıkamasınlar, e zaten ana kısma
da almıyoruz, ohh iyi iyi hiç gelmezler.’
Şahsen ters bakışlardan nefret ettiğim için,
namaz vakti olmasa, cami boş olsa da, ezeli bir kabullenmişlikle direkt
hanımlar mahfiline geçiyorum. Ama tekrar soruyorum, ZORUNDA MIYIM? Velev ki hanımlar
mahfili çok güzel olsun, velev ki iyileştirilmiş olsun. Zorunda mıyım? Öncelikle
elbette hem daha rahat edebilmek hem de cemaatten kopmadan ibadete dâhil olmak
isteyen hanımlar için camilerin hanımlar mahfili, kendiniz için de isteyebileceğiniz
şekilde iyileştirilmeli. Kadınlar Camilerde hareketinin öncelikli amacı da bu. Ayrıca
kadınların, caminin ana mekânında ibadet etmesi de engellenemez. Şurayı en
başında netleştirdik ki caminin ana mekânı herkese açıktır, asıl mekândır,
erkeklere mahsus ya da kadınlara yasak alan değildir. Hanımlar mahfili
erkeklere yasak alandır: D ama ana mekân erkeklere mahsus değildir, cami
camidir yahu! Kimse saf düzenini bozmaya da niyetli değil. Malum videoyu, 5
dakikalık videoyu bile oturup izlemekten aciz bir şekilde kızın sözlerinin
kırpılmış halini alıp bir de kızı fetöcü ilan ettiniz, yuh artık! Başka bir
mücadele şekliniz yok mu sizin? Ha bir gün birileri saf düzenini bozmaya niyet
ederse o birileriyle aynı düşüncede olmam, bu benim inancıma uygun bir davranış
değil. Ama o zaman da Allah rızası için çıkıp işin fıkhi boyutunu tartışın,
fetöcü bunlar deyip insanları kışkırtmayın. Zaten şu haliyle kimse böyle bir
şey istemiyor ki. Tek istedikleri camide bulunmak, ibadet etmek. Bu kadar basit
yahu bu kadar basit. Evet, bu mevzunun BBC’de haber olması beni inanılmaz
derecede rahatsız etti. Yani sen kimsin eyyy BBC! Bu hareketin niyetiyle BBC’nin
niyetinin benzer olmadığından o kadar eminim ki. Keşke bu prim verilmeseydi. Ama
sevgili yerli ve milli basınımız, sen sordun da sana cevap veren olmadı mı? İlk
adımda insanları dinden çıkarıp bir de fetöcü ilan ettin. Hiç samimiyetle
sordun mu siz ne istiyorsunuz diye? ‘Feminist bunlar’ dedin geçtin kenara. ‘Feminist’
kelimesi bir hakaret mi? Feminizm bir ahlak ya da karakter bozukluğu mu? Kendimi
hiçbir –izm’e dahil etmedim bu zamana kadar, hiçbir zaman kendimi …ist ya da …cı/cu
şeklinde tanımlamadım, insanların da beni tanımlamalarından beni bir sınıfa
dahil etmeye çalışmalarından nefret ederim. Ama sen bana feminist dediğinde
hakaret etmiş olmuyorsun, bunu bil. İftira mesela ciddi bir ahlak problemi ve
sen bunu yaparken bana feminist dersen benim için hiçbir şey ifade etmez. Velev
ki feministim. İstediğim tek şey herkese açık olan camide bulunmak. Bu kadar. Problem?
Yorumlar
Yorum Gönder