İçinizi Karartmaya Geldim
Biz ne kadar çok sloganla büyümüşüz. ‘Sokağa çık, hayat sokakta’ denmiş bize de o sokağa niye çıkacağımız orda ne yapacağımız öğretilmemiş. ‘Tepkini göster, sesini çıkar’ denmiş de avaz avaz bağırmamak, kendini dinletmeyi başarmak öğretilmemiş bize. Uluorta haykırmayı öğrenmişiz, sadece ses çıkarmışız, o sesleri nizami çıkardığımızda beste yapabilecekken biz gürültü yapmayı tercih etmişiz. O kadar sağır olmuşuz ki kendi gürültümüzü duymaz olmuşuz. Yorulup eve döndüğümüzde başkalarının gürültüsü ağrıtmış başımızı, ‘Buna hakkınız yok, girin evinize’ diye çemkirmişiz de başımızın ağrısına kendi gürültümüzün sebep olabileceği hiç aklımıza gelmemiş. Dört tarafı ironilerle çevirili cennet vatanımızda yine cennetten çıkma tepkilere sarılma dönemine girmişiz. İzahı olmayan olayların mizahı nasıl yapılır? ‘Neden?’ diye sorduğumuzda yüzlerce analist çıkar karşımıza, her biri kendinden olmayana hakaret ederek nedenini açıklar;‘Nasıl?’ diye sorduğumuzda yine çıkıp dev ekranlara dokunarak harita