Bir Maratonun Sonu ya da Henüz Başı

Hükümetsiz ilk günümüzden merhaba! Zamanın birinde bir arkadaşım ülkenin en berbat şekilde yönetildiği günlerde bir Sudanlının kendisine ‘Hiç şikayet etmeyin, şükredin başınızda bir hükümet var’ dediğini söylemişti. Allah onların da ellerini tutup yaralarını sarabilecek bir devlet olmayı nasip etsin bize. Seçim sonuçlarını sadece kendi vatandaşlarının değil birçok mazlumun ve zalimin de dört gözle beklediği bir ülkede yaşıyoruz. ‘Bu ülke’nin jeopolitik konumu bu kadar stratejik öneme sahip olmasaydı n’olurdu sanki! Bazen basıp gidesim geliyor İzlanda’ya. Komşu yok, sınır yok, patlayınca bütün Avrupa’nın hava trafiğini felç eden bir yanardağın da olmasa kimsenin adını hatırladığı yok. Harika! Ama ‘bu ülke’nin manevi konumu jeopolitik konumundan daha büyük öneme sahip ve bir yerde zulüm görenlerin adını hatırladığı ilk, belki de tek ülke olmanın ağırlığı da bir o kadar büyük lütuf. Şükrediyoruz, kaçıp gitmek yok, çalışmaya devam. Seçimin sonuçları hem ‘bu ülke’ için hem de gözü kulağı ‘bu ülke’de bir ses bekleyen mazlumlar için hayırlı olur inşaallah. Bu uzuuun girişten sonra şimdi seçime dair yorumlarım :D Tarafsız değilim. 8 yıldır her seçimde olduğu gibi bu seçimde de ‘ampul’e bastım. Pişman da değilim :D Siyasal analizden anlamam, gördüğümü yazacağım.

Gülünecek Bir Şey Varsa Söyleyin Hep Beraber Gülelim

7 Haziran gecesi hem oy verdiğimiz partinin seçimden birinci sırada çıkmasını kutlamak hem de Hocamıza bu yolda yalnız yürümeyeceğini haykırmak için Ak Parti Genel Merkezi’ne giderken yolda kutlama yapan CHP’lilere ve MHP’lilere rastladık. Oy oranları daha önceki seçimlerde aldıkları oy oranlarına yakın olmasına rağmen bu kadar yıldır ilk defa! Şampiyon olduğunu sanan Fenerbahçe’liler gibi sahaya dalıp, timsah yürüyüşü falan yapıp iki dakika sonra şampiyon olmadıklarını anladıklarında tribünlere geri dönerler diye bekledim ama seçimin üzerinden bırak iki dakikayı yirmi dört saat geçmiş olmasına rağmen hala böyle bir zeka pırıltısına rastlamadım. Diğer maçın bittiğinden haberdar değiller sanırım. Hadi CHP’lilerin dünyadan haberi yok, bundan da olmasın, liderleri desen zaten şimdiden kendini başbakan sanıyor, yavrum yazık; ama matematik dehası Devlet Bahçeli de mi uyarmaz taraftarlarını! ‘Bakın maç bitti ve bu sonuca göre biz seçimden üçüncü olarak çıktık, bizim oyumuz 40 yapmıyor’ demez. Hayret vallahi! Bu neyin kutlaması anlamış değilim. Peki onlar da her şeyin farkına varıp tribünlere döndüklerinde Fenerbahçe’liler gibi tribünleri yakacaklar mı? Valla beklerim.    


Saygı Neydi, Saygı Hak Edilirdi


Hani hep derler ya ‘Kimse kimseyi sevmek zorunda değil ama ona saygı duymak zorunda’ diye… Yok öyle bir şey! Sevmeyeceğim, saygı da duymayacağım.  HDP öyle veya böyle barajı aşıp girdi Meclis’e. Bu vesileyle kendilerinin hiçbir şaibe olmadığından emin (!) olmaları, şaibe var diye olmadık iftiralarla baş ağrıtmalarından iyidir. Tehditle oy toplamayı şaibeden saymazsak tabi. En önemli seçim stratejisi tehdit olan bir partinin birileri tarafından en barışçıl parti ilan edilmesine saygı duymuyorum. Yıllarca insanların ölmesiyle, şehit olmasıyla bir sonuca varılamayan sorunda oturup konuşma, siyaset yapma aşamasına geçilmişken bir lafıyla onlarca Kürt Müslümanın kanını eline bulayan katile saygı duymuyorum. Bu katile en sağduyulu, en sakin lider muamelesi yapanlara saygı duymuyorum. Varsa eğer (olmadığına inanmak istiyorum) buna oy veren MÜSLÜMAN Kürtlere saygı duymuyorum. Ekmek almaya giderken başına gelen gaz fişeğiyle ölen çocuğun intikamını kurban dağıtan çocukların başlarını taşla ezip cesetlerini tanınmaz hale getirenlere oy vererek aldığını sanan Gezi’nin çiçek çocuklarına saygı duymuyorum. Dershaneler kapatılırsa çocuklar terörist olur, PKK azar diye akıllarınca hükümeti tehdit edip bu katilin kanlı ellerini tutanlara zaten saygı duymuyorum. Çok şükür her şeyin hesabının sorulacağı güne inanıyoruz.
---Turp---

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cuma Günü Uçmayan Kuş

Arz Ederim Sayın Seçmenim

İBADET İÇİN YARIŞIYORUZ, YOK MU ARTIRAN